Geçtiğimiz yıl Nobel Ekonomi Ödülü'nü kazanan Daron Acemoğlu, ekonomiye dair çarpıcı uyarılarda bulunmuştu. Acemoğlu, asgari ücretin artırılmasının yoksulluğu çözmeyeceğini belirterek, daha derin yapısal reformlara ihtiyaç olduğunu vurgulamıştı. Asgari ücretin artışının sadece kısa vadeli bir rahatlama sağladığını, ancak yoksulluktan kalıcı bir çıkış sağlamadığını ifade eden Acemoğlu, sürdürülebilir kalkınma için daha kapsamlı ekonomik politikaların gerekliliğine dikkat çekmişti.
Acemoğlu, asgari ücret artışlarının enflasyonla birlikte fiyat artışlarını tetikleyebileceğini ve bu durumun, alım gücünü daha da azaltabileceğini savunmuştu. Ona göre, ekonomiyi iyileştirmenin yolu, iş gücünün verimliliğini artırmak ve eğitime yatırım yapmak gibi daha kapsamlı politikalardan geçiyor. Ayrıca, üretim kapasitelerinin artırılması, teknolojik yeniliklerin teşvik edilmesi ve yeni iş alanlarının yaratılması gerektiğini söylemişti.
Acemoğlu, Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde, yüksek enflasyonun ve işsizliğin ekonomik kalkınmayı yavaşlattığını, bu nedenle asgari ücret artışlarının uzun vadede yeterli bir çözüm sunmadığını dile getirmişti. Bunun yerine, güçlü bir sosyal devlet yapısının oluşturulması ve iş gücü piyasasında reformlar yapılması gerektiğini savunmuştu. Ayrıca, eğitim ve inovasyon gibi alanlara yatırımların artırılması gerektiğini de vurgulamıştı.
Daron Acemoğlu’nun bu uyarıları, bugün artan enflasyon ve ekonomik zorluklar karşısında yeniden gündeme geldi. Özellikle dar gelirli vatandaşlar, asgari ücret artışlarına rağmen temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanırken, Acemoğlu’nun önerdiği yapısal reformlar birçok ekonomi uzmanı tarafından yeniden tartışılmaya başlandı.