Son dönemde Türkiye’nin özellikle kış turizmi açısından gözde mekanlarından biri olan Kartalkaya, bir aile için korkunç bir trajedinin merkezi haline geldi. 2023 yılında meydana gelen bir kaza sonucunda ailesini kaybeden Serdar Doğan, adalet arayışını sürdürüyor ve bu trajedinin tekrar yaşanmaması için emsal bir karar verilmesi gerektiğini savunuyor. Olayın ardından Doğan, yalnızca kendi hikayesini değil, aynı zamanda güvenli bir tatilin önemini de anlatmak amacıyla kamusal alanda sesi duyulmakta.
Kartalkaya'da yaşanan kaza, 2023 kış sezonunun en kan dondurucu olaylarından biri olarak kayıtlara geçti. Kayak yaparken gerçekleşen bir kayma sonucu, Doğan ailesinin iki bireyi hayatını kaybetti. Kaymanının sebebi olarak, hem mevcut pistin yetersiz güvenlik önlemleri hem de olumsuz hava koşulları gösteriliyor. Olayın ardından bölgede geniş çaplı bir soruşturma başlatıldı. Doğan, ani kaybının ardından, sadece kendi acısını değil, aynı zamanda bu tür kazaların önlenmesi için gerekli olan adımların atılmasını da talep ediyor. "Herkesin güvende olduğu bir kış tatili hayal ediyorum. Bu tür kazaların yaşanmaması için emsal kararın verilmesi gerekiyor," diyor.
Serdar Doğan, yaşadığı kaybın ardından, bu trajedinin bir daha yaşanmaması adına hukuksal sürecin işletilmesini talep ediyor. Ailesinin hayatını kaybettiği olayın ardından mahkemeye başvuran Doğan, aleyhine herhangi bir gelişme adına mücadeleci bir tutum sergiliyor. “Emsal bir karar çıkmadığı sürece, ben ve benim gibiler acı çekmeye devam edeceğiz,” diyen Doğan, Türkiye’deki kış turizminin güvenliği konusunda güçlü yasal düzenlemelere ihtiyaç olduğunun altını çiziyor.
Kartalkaya'da meydana gelen olayın ardından, Doğan ailesinin yaşadığı dram sadece bir bireyi değil, tüm toplumu etkileyen bir mesele oldu. Birçok ailenin kış tatilini dolu dolu geçirdiği bu gibi mekanların güvenlik standartlarının nitelikli bir şekilde gözden geçirilmesi gerekmektedir. Konuyla ilgili yapılan açıklamalarda, bölgedeki yetkililerin kazalar sonrasında şu ana kadar ciddi bir önlem almadıkları ve adaletin yerini bulmadığı ifade ediliyor. Bu da Doğan'ın ve onun gibilerin Yargı’dan beklediği cevapların önemini bir kat daha artırıyor.
Doğan'ın açtığı davanın yanı sıra, sosyal medya üzerinden başlattığı kampanya, kış turizmiyle ilgili güvenlik standartlarının artırılması ve benzer kazaların önlenmesi adına geniş bir destek buldu. Birçok insan, Doğan’ın yanında yer alarak, bu tür vakaların yalnızca bireysel değil, toplumsal bir sorun olduğunu vurgulamaya başladı. Her bireyin bir tatil yaparken güvende olma hakkı olduğunun altını çizen Doğan, ardından şu ifadeleri kullanıyor: “Eşimin ve çocuğumun anısını yaşatmak için savaşmak zorundayım. Bu savaşı kazanmak, ben ve benim gibiler için hayati bir öneme sahip.”
Sonuç olarak, Serdar Doğan’ın sadece kişisel bir adalet arayışında bulunmadığı, aynı zamanda diğer ailelerin de güvenli bir tatil geçirme haklarını savunduğu anlaşılmaktadır. Kış turistleri için güvenlik önlemlerinin artırılması, kış turizminin geleceği açısından kritik bir öneme sahip. Olumsuz hava şartları ve yetersiz güvenlik önlemleri bir araya geldiğinde, felaketlerin kapılarını aralayabiliyor. Bir daha bu tür kazaların yaşanmaması için tüm kesimlerin duyarlılıkla hareket etmesi gerektiği aşikardır. Kartalkaya'da yaşanan bu trajedi, ilk başta bir ailenin hikayesiyken, zamanla büyük bir toplumsal meseleyi de gözler önüne sermiştir.